1 Nisan 2011 Cuma

Chi (tr. çi)

Alttaki yazı 16 Aralık’ta yazıldı bu arada. 3 ay sonra kafama esmiş koymuşum oraya. “Senaryo yazmam lazıaam” diye bir açılış yapmışım bir de kafaya bak ya. Şöyle de bir şey demişim:  Ki bir de çok çabuk sıkılan, maymun iştahlı biriyim, başlayacağım bir şeyler yazmaya, yarısında kalacak, kaybolacak bilgisayarın derinliklerinde “Yeni Microsoft Office Word Belgesi (3)” adıyla.” Lan, belge bile açmadım lan! Adeta anında vazgeçmişim.  Yok öyle bir şey yani.

3 ay önceki yazıyı okuyunca bile nostalji hissettim yalnız, ki 5 yaşındayken “Eskiden ne güzeldi ya” diyip ağlayabilmiş bi insanım. Cidden. Edip Akbayram – Bekle Bizi İstanbul çalmaya başladıydı televizyonda, ben bir anda ağlamaya başladım babaanneme, “Eskiden ne güzeldi, hep dinlerdik bu şarkıyı koltuklar da farklı yerdelerdi çok mutluyduk o zaman…” diye. He babuş. He cano. Koltuklar yer değiştirdi diye depresif olmuş ayı oğlu ayı, 5 yaşında Feng Shui’ye sarmış. Obsesif kökenimi fark ediyorum şu anda resmen. Masada biri farklı yere oturunca kafamı duvarlara sürtesim geliyordu sinirden. Sinirden böyle elimle kulağımı kaşıya kaşıya eritesim geliyordu. Öyle bi sinir. Demek ki evdeki enerji dolaşımını o yaşlarda hakkaten önemsiyormuşum, iç dizayn çok önemli gerçekten huzurlu yaşayabilmek için. Çünkü yaşadığımız mekanda, çevremizde bizi etkileyen ve devamlı hareket eden kozmik, metafiziksel enerjiler vardır. Bu enerjinin adı "Chi"'dir. Chi atmosferde sessizce ve görünmeden sürekli dolaşır, çok güçlüdür. Bu son cümleleri www.evdose.com sitesinden aldım, tavsiye ederim çok önemli bilgiler bunlar (evet bi siktirip gidiyorum hemmen).

Sağlıcak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder